Ebru, kâğıt üzerine, özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça “ebr” sözcüğü gösterilmektedir. Bu sözcükten türetilen ve “bulut gibi” ya da “bulutumsu” anlamına gelen “ebri” sözcüğü Türkçe'de değişerek “ebru” biçimini almıştır. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir. Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre “yüz suyu” anlamına gelen Farsça “âb-rûy” tamlamasından gelmektedir.
16. yy'ın sonlarında Türkiye'ye gelen tüccar diplomatlar ve seyyahlar bu sanatı Avrupa'ya taşımışlar ve adına "Türk Kağıdı" demişlerdir. Ebru ilk zamanlarda resmi devlet belgelerinde çeşitli çalışmaların yazıldığı evraklar niteliğinde idi. Özellikle ince desenli kağıtlar zemin olarak tercih edilmiştir. Aynı zamanda çeşitli ciltlerde yan kağıt olarak, cilt kapaklarında ve hat levhalarında kullanılmıştır. Günümüzde de çeşitli objeler üzerinde tatbik edilmektedir. Ebru yapımında kitre, toprak boyalar, atkılı ve gül dalından yapılmış fırçalar, tekne, su ve öd kullanılır.
Ebru ciltçilikte ve hattatlıkta çok kullanılmış, son yıllarda elde edilen ilginç ve güzel desenler bir tablo görünümünde olduğu için bu amaçla da kullanılmaktadır. Türkler'den Hatip Mehmed Efendi (18.yüzyıl), Şeyh Sadık Efendi (19.yüzyıl), Bekir Efendi (20.yüzyıl başları) gibi çok usta ebru sanatçıları yetişmiştir. Bu sanatın Necmeddin Okyay'dan sonra yetişen son ustaları arasında Mustafa Düzgünman ve Niyazi Sayın özellikle anılabilir.
© Copyright 2014 - 2024 by ENTELTUR - Tüm Hakları Saklıdır Powered by